tr:İlk Ataların Irkı

Çoğunlukla İngilizce yazılarda F.A.R olarak kısaltılan, uzun hâli ile “First Ancestral Race” yani “İlk Ataların Irkı” (İlk Atasal Irk da diyebiliriz) olarak çevireceğimiz yaşam formları, Evangelion hikayesinin arkasında var olan (diğer bir deyiş ile Evangelion mitosunun kurucusu olan); Yaşam Tohumları’nı yani Adam ve Lilith gibi havarileri, onların aylarını, Longinus’un Mızraklarını, Ölü Deniz Yazıtları’nı ve dolaylı olarak Adam’dan gelen melekleri ve Lilinleri yaratmış olan varlıklardır.

İlk Ataların Irkı, 4,6 milyar yıldan daha da uzun bir süre önce, Samanyolu Galaksisinde bilinmeyen bir dünyanın sakinleri idi ve ilk dünya dışı zekâ olarak tanımlanmaktadırlar. Şu anda dünya üzerinde hâlâ var olmayan türden üstün teknolojilere ve insanların hâlâ öğrenemediği yüz binlerce bilgiye sahiplerdi. Fakat bu yine de onların yok oluşunu engelleyemedi. Yok olmaktan kurtulamayacaklarını anlayan bu yaşam formları, benzer varlıkların başka gezegenlerde varlıklarını sürdürmesi için bazı önlemler aldılar. Yaşam Tohumları adı verilen yedi ata varlık yarattılar. Her birine bir mızrak (Longinus’un Mızrağı) verdiler ve onları taşıyacak aylara (içinde kalabilecekleri bir tür toprak parçası gibi düşünebilirsiniz, içine kolaylıkla girip çıkabilmekteler) yerleştirdiler.

Bu Yaşam Tohumları, iki farklı türden yaratılmışlardı. Dörde üç şeklinde, bir kısmı Yaşam meyvesini alırken, diğer kısmı Bilgi meyvesini almışlardır. Her tohumun meyveleri, yeni tohumları yaratma kabiliyetine sahiptirler. Yaşam meyveleri, sınırsız ve daimî enerji jeneratörleri veya yaratıcıları olarak özetlenebilirler. Bilgi meyveleri ise seri ve durdurulamaz bilimsel gelişmeyi potansiyel olarak içermektedirler. Hiçbir tohuma her iki meyvenin gücü birlikte verilmemiştir çünkü bunun ne gibi korkunç felaketlere gebe olduğu fark etmişlerdir. Taşıyıcılara bindirilen bu parçalara daha sonra İlk Ataların Irkı kendi ruhlarını verdiler ve onların vücudunda yeniden doğmak için Guf Odaları’na (Guf, doğmamış ruhların beklediği alan anlamına gelmektedir. Guf Odaları’na dağılmayı yeniden doğuş öncesi bir uyku gibi düşünebilirsiniz.) dağıldılar. Yani Adam ve Lilith ve Adam’ın çocukları (havariler) ve Lilinlerin İlk Ataların Irkı’nın reenkarnesi olduğunu söyleyebiliriz.

İlk Ataların Irkı aynı zamanda bahsettiğim üzere Longinus’un Mızraklarını da verdi. Bu mızraklak, A.T Kalkanı’nı yok edebilecek güçte, yarı canlı mızraklardır. Eğer Yaşam Tohumları’ndan birisine saplanırsa onu anında yok etme yahut uyutma gücüne de sahiptir. Bu özelliği ile iki farklı türden tohumun aynı gezegende bir araya gelme durumu da engellenmeye çalışılmıştır.

İlk Ataların Irkı, aynı zamanda bahsettiğim üzere Ölü Deniz Yazıtları’nın (Dead Sea Scrolls) da yazarıdırlar. Ölü Deniz Yazıtları’nda Yaşam Tohumları’nın ve Longinus’un Mızrağı’nın nasıl çalıştığını ayrıntıları ile anlatan, İlk Ataların Irkı tarafından gönderilmiş bir metindir.

İlk Ataların Irkı, Lilin’in ve havarilerin nihai yaratıcıları olduğu için her ikisi açısından da tanrı olarak kabul edilebilir.

İlk Ataların Irkı’ndan seri içerisinde açık açık bahsedilmemiştir. 21. bölüme her ne kadar bazı ipuçları eklenmiş olsa da bunlar birçok hayranın gözünden kaçmıştır. İlk Ataların Irkı’na dair bilgilerimiz Neon Genesis Evangelion Prospal, yani televizyon animesinin yapım şemalarını, bazı detaylarını içeren anime teklifi belgesine ve oyunlarına ve serinin yaratıcısı Hideaki Anno’nun röportajlarına dayanmaktadır.